Kaygının Üstesinden Nasıl Gelinir ?
Bir şeyler için endişelendiğimizde ve bu endişemizin kaynağı her neyse bunun kötüye gideceğini ve bir çıkış yolu bulamayacağımızı düşünüyorsak kaygının tam ortasındayız demektir.
Kaygı, çoğu zaman bizi kendi öz benliğimizden koparıp strese, gerginliğe ve bunun yanında daha bir çok fiziksel ve duygusal sorunlara iter.
Endişelendiğimiz zamanlar kalp ritmimizdeki değişim, tırnaklarımızı kemirmemiz, saçlarımızı istem dışı koparmamız vb. durumlar rol oynar.
Asla işin tıp tarafında olmamakla beraber tamamen bu nedenlerin geçici olabileceğinden bahsedeceğim. Çünkü bizi biz yapan olaylar karşısında takındığımız durumlardır. Eğer ki bir konuda zorlanıyorsak bu konunun çıkış yolu olarak bir çok teknik uygulayabiliriz. Bunlardan biri de bir kağıda neden kaygılandığımızı, kaygılandığımız zamanda kendimizde gözlemlediğimiz hal ve hareketleri, kaygımızın geçmesi için neler yapabileceğimizi yazmak olacaktır. Bu söylediklerimi uygularsak elbet bir çıkış yolu bulacağımıza inanıyorum. Başka bir yöntem ise geçmişten günümüze kadar olan süre zarfında bizi etkileyen olaylara bakmaktır. Bazen derin yaralar gün yüzüne farklı sorunlar dahilinde çıkabilir.
Aslında kaygının bir çok nedeni vardır. Bunlardan biri istemediğimiz bir ortamda bulunmak ve oradan uzaklaşma ihtiyacı. Bu daha çok olduğumuz yerden gidememe sorunudur. Kendimizi ait hissetmediğimiz yerlerde her zaman tedirgin, endişeli ve kaygılı oluruz. Tabi ki en belirgin özellik olarak mutsuzluk devamında gelir.
Gelecekte olmak istediğimiz kişiyi, olmak istediğimiz yeri ve kaygısız bir hayatı düşüncelerimize koyup hayatımızın bu düşüncelere akışını izlersek kaygımız bir tutam olsun azalacaktır. Çünkü her zaman bir planın içinde olursak bunu yapmaya gücümüzün olduğunu fark edeceğiz ve bünyemiz eğer bu istikrarı hoşgörüyle karşılayıp emin adımlarla hedefimize ilerlememize yardım ederse bunu başaracağız.
Her zaman olumlu düşünmemize gerek olacaktır demiyorum, yeteri kadar olumlu düşünce (yani bizi hedefimize götürecek olan) bize yardımcı olur. Eğer inanırsak kötü düşünceler bizden uzak olacaktır. Mutlak huzura kavuşmamız için mutlak dengemizi bulmamız gerek. Bu yüzden kendimiz için endişelerden arınıp her zaman hedeflerimize emin adımlarla gitmeliyiz. Biliyoruz ki kötü düşünceyle bir yere varamayız, evet belki de iyi düşünceyi hemen kodlayamayız fakat iyi düşünemiyorsak bile kötü düşünmeyelim. Öyle ki her şey kendimizi nötrlemeyle başlar. O halde kendimizi nötrleme zamanı gelmedi mi ?
.jpg)
Yorumlar
Yorum Gönder